3 Aralık 2013 Salı

Lütfen Dikkat! Bölünüyoruz

11/02/2011

Biz nereye koşuyoruz? Paçaları sıvamış, ayağımızda terliklerle nereye doğru koşuyoruz. Evet koştuğumuz parkur o kadar dikenle kaplı ki, ayaklarımıza bata bata canımız yana yana koşuyoruz. Fakat birileri koşmuyor. Son model arabayla asfalt yolda gidiyor. Hiç canı yanmıyor. Ama en çok bizim çektiğimiz acıyı çekiyormuş gibi bağırması da beni çileden çıkarıyor. Canı yanmadığı halde bizlerden çok bağıran insanlara artık bizler gibi acıyı içinizde hissedin diyorum. 


Birlik beraberlik zamanıdır diyorum. Bizler insanlarımızın sokakta kalmaması için birlik olalım diyorum. Bırakalım kömür yardımını, gıda yardımını, üç aydan üç aya verilen para yardımını tartışmayı... Dostlar tek yürek tek bilek olalım. Ve barınma hakkımızı talep edelim. İnsanlarımız çadırlarda, kiralarda sürünürken; insanlarımız ne zaman yıkılacağız korkusuyla yaşarken ne edeyim yardımı. Huzurlu olmak, ülkemize pırıl pırıl gençler yetiştirmek; okuyan gençlik, düşünen gençlik, doğruyu tahmin eden gençlik yetiştirmek bizlerin görevidir.

Bazı arkadaşlarımız başka düşüncelere sahip olabilir. Bazı arkadaşlarımız sosyal şartlar daha önemli diyebilir. Bazı arkadaşlarımız da eğitim daha önemli diyebilir. Dostlar çadırda, kirada sürünen insanlarımızın sosyal güvencesi olsa ne olur olmasa ne olur. Çocuklarını çadırdan okula nasıl gönderecek. Suyu, elektriği, tuvaleti, banyosu olmayan; derme çatma evlerde barınan insanlarımızı nasıl eğitebiliriz. Oysa ki pırıl pırıl mahallelerde pırıl pırıl bir gençlik yetiştirebiliriz. O zaman uyuşturucu belasını da semtlerimizden atabiliriz. Bir yıl evvel; çok efendi, çok saygılı bir kardeşimiz, 17 yaşında uyuşturuyucuya başlamış. Tiner ve bali kullanıyormuş. Sonra ne oldu? Bir fabrikanın duvarının önüne yığılıp kaldı. Polisler haber verdiğinde şok oldum. 17 yaşında bir gencimizi kaybetmiştik. Bizler bu gençleri bu belalardan kurtarmak için, ev sahibi yapmak için, huzur bulmalarını sağlamak için bu dernekleri kurmadık mı? Sadece bir yerlere gelmek için mi dernek oluşturduk? Gelin bir kere daha barınma diyelim.

Bu gibi günlük geliri 15 lirayı geçmeyin vatandaşlara devlet elini uzatsın. Hiçbir para almadan tek katlı evlerini olduğu yerde onarsın. Tapusunu versin yıkım kabusu bitsin. Devletimiz güçlü bir devlettir. Bu gibi sorunları aşabilir. Dernekler federasyonlar bu gibi sorunları dile getirsinler, talep etsinler. Devlet elbetteki bu kanayan yaraya da parmak basacaktır. Her dernek ve temsilci, herkes kendi mahallesinin sorunlarını kendi mahallesinin insanları ile konuşup onlarla birlikte karar almalıdır. Sadece dernek ya da federasyon başkanlarımızın kendi insiyatifleriyle aldığı kararlar halkımızı bölmeye parçalamaya yarıyor. İlk önce mahalle toplantıları yapalım. Daha sonra toplantılarda mahalle insanlarımızın özgür iradesini ortaya koyalım. Derneklerimiz, federasyonlarımız kimi zaman iyi niyetli olsalar da halk tarafından beğenilmiyor ve bölünüyoruz. Bırakalım birbirimize kinlenmeyi. Bırakalım birbirimizle dalaşmayı. Dürüstçe birlikte olalım yoksa bölünüyoruz. Böyle devam ederse iş bir Roman mahallesi ile bir başka Roman mahallesi arasında kavgaya kadar gidebilir. Gerçekten bölünüyoruz dikkat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder